Tıbbi cihaz ve sarf malzemeleri üretici ve tedarikçilerinin oluşturduğu Tıbbi Cihaz Sektör Platformu, hükümete “darboğazdayız” mesajı verdi. 03.05.2020

ARTED, SADER, SEİS ve TÜMDEF’ten oluşan Tıbbi Cihaz Sektör Platformu, sektörün kritik ve hayati öneminin bütün dünyada bir kez daha anlaşıldığını, sektörün de bunun bilincinde olarak covid-19 salgınının ilk başladığı andan itibaren sorumluluk içinde Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurumlarıyla yakın çalışma içine girdiğini vurguladı. Salgın ortamında ihtiyaç duyulan ürünlerin tedarikinin vazgeçilemez bir sorumluluk olduğunu ve bu sorumlulukla hareket ettiklerini belirten sektör temsilcileri, bu süreçte çözülmesi gereken sorunları bulunduğunu açıkladılar.

Açıklamada, “Tıbbi Cihaz Sektör Platformu ve tüm tıbbi cihaz sektörü olarak COVID-19 ile mücadele sürecinde de tüm olanak ve desteklerimizi başta T.C. Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının hizmetine sunmuş bulunmaktayız. Temsil ettiğimiz tıbbi cihaz firmaları; sağlık hizmeti sunucularına kesintisiz hizmet verebilmek adına, ürün sağlamanın yanında teknik servis hizmeti, klinik destek ve dağıtım-operasyon hizmetlerini organize edip laboratuvar, klinik ve yoğun bakım ünitelerindeki işleyişin devamlılığı için 7/24 tüm olanaklarıyla çalışmaktadır” denildi.

Mevcut ortamda “darboğazdayız” mesajı

Platform yazılı açıklamasında, sağlık kuruluşlarının covid-19 salgınıyla mücadele kararları gereği, bazı ürünlerde talebin sıfırlanırken, bazı ürünlerde çok yüksek talep artışı olduğu belirtildi.

Türkiye’nin tıbbi cihazda yurt dışına bağımlı olduğu, üreticilerin de hammadde ve bileşenlerde ithalatçı olduğu hatırlatılan açıklamada, sorunlar ve talepler şöyle sıralandı:

-Koruyucu ekipmanlarda AB ülkeleri ihracat kontrolü uyguluyor: Salgın nedeniyle Avrupa Birliği (AB) koruyucu ekipmanların ihracatını sınırladı. Ürün tedariki büyük zorluklar altında yapılıyor.

-Navlun fiyatları arttı, kara ve deniz taşımacılığı neredeyse durdu. Tıbbi cihaz, hamadde, ve üretimde kullanıla bileşenler lojistik sorunlar nedeniyle çok zor temin ediliyor. Gümrük kontrolleri ve karantina uygulamaları nedeniyle karayolu kullanılamıyor.

-THY Kargo uçağı sayısını azalttı fiyatları 3-5 kat artırdı: Karayolu ve denizyolu taşımacılığı yapılamadığı için THY Kargo kullanılıyor. Bu koşullar varken THY’nin kargo uçağı sayısını azalttı ve fiyatlar 3-5 kat yükseldi. THY’nin kargo filosunu büyütmesi ve fiyatların kriz öncesi seviyesine çekilmesi gerekiyor.

-TL cinsinden sabit fiyatla satış yapılıyor ama tedarik Döviz cinsinden gerçekleşiyor. Döviz cinsinden ithalat yapılmasına karşılık, yurt içinde değiştirilemeyen fiyatlarla TL cinsinden satış yapılması, ayrıca daha önce ihalesi yapılmış ürünlerin fiyatları değiştirilemiyor. Bu nedenle sektör artan döviz fiyatı, sabit TL satış fiyatı nedeniyle zarar ediyor. Ayrıca yurt dışındaki tedarikçiler vadeli satışı durdurdu ve peşin satış yapıyor. Bu da ilave finansman sıkıntısı oluşturuyor.

-Kamu ve üniversite hastanelerinin cihaz bedellerini ne zaman ödeyeceği bilinmiyor. Kamu ve üniversite hastanelerinin satın aldıkları tıbbi cihazların ödeme vadeleri belirsiz. Bu durum, finansman olanaklarının giderek azaldığı bir ortamda sektörü darboğaza sokuyor. Sektörde finansmana erişim kolaylaştırılmalı.

-Sektör Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamına alınmalı. Tıbbi cihaz sektörünün kritik önemine rağmen Ekonomik İstikrar Kalkanı uygulaması dışında kaldığı vurgulanan açıklamada, “Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirleri kapsamında tıbbi cihaz sektörünün yer almaması ve bütün dünyada stratejik olarak nitelendirilip destek gören sektörümüzün içinde bulundu

https://www.dunya.com/sektorler/tibbi-cihaz-ve-sarf-malzemesi-sektorunden-darbogazdayiz-mesaji-haberi-469328?fbclid=IwAR2edJmj_lcKAntaz-z2AC22rAHlz97-oilfWPYZto_l2lsFUgft0J_-j6c